Historia

canlı hayvan

Significados de "canlı hayvan" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	canlı hayvan	livestock n.
Breeding
2	Breeding	canlı hayvan	livestock n.

Significados de "canlı hayvan" con otros términos en diccionario inglés turco: 28 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	canlı hayvan koleksiyonu	menagerie n.
2	General	hayvan koleksiyonu (canlı)	menagerie n.
3	General	(canlı) hayvan koleksiyonu	menagerie n.
4	General	hayvan postu doldurma, hayvan postunu doldurup canlı gibi saklama	taxidermy n.
5	General	hayvan postu doldurma, hayvan postunu doldurup canlı gibi saklama	taxidermy n.
6	General	hayvan postu doldurma, hayvan postunu doldurup canlı gibi saklama	taxidermy n.
7	General	(hayvan) kanlı canlı	in blood [obsolete] adj.
Idioms
8	Idioms	canlı (büyükbaş hayvan)	on the hoof expr.
Trade/Economic
9	Trade/Economic	canlı hayvan taciri	livestock merchant n.
10	Trade/Economic	canlı hayvan taciri	livestock trader n.
11	Trade/Economic	canlı hayvan piyasası	stockyard n.
12	Trade/Economic	canlı hayvan taciri	livestock dealer n.
Institutes
13	Institutes	türk geldi tesisleri canlı hayvan deposu	livestock warehouse of türk geldi facilities n.
Technical
14	Technical	canlı hayvan nakliye aracı	livestock carrier n.
Transportation
15	Transportation	canlı hayvan taşıma gemisi	cattle boat n.
16	Transportation	canlı hayvan taşıma gemisi	cattleship n.
Medical
17	Medical	deney için canlı hayvan kesme	vivisection n.
Biology
18	Biology	hayvan, bitki ya da mantar olarak değerlendirilemeyen ökaryot canlı	protist n.
19	Biology	terliksi hayvan cinsinden olan canlı	paramecia n.
20	Biology	canlı hayvan kanına renk veren madde	cruorin n.
21	Biology	hayvan-bitki ayrımı henüz netleşmemiş ön canlı formu	protoorganism n.
22	Biology	(hayvan veya bitki) kışın canlı tutmak	overwinter v.
23	Biology	(hayvan veya bitki) kışın canlı kalmak	overwinter v.
Zoology
24	Zoology	pœcilopoda hayvan grubundan olan canlı	poecilopod n.
Breeding
25	Breeding	canlı hayvan nakliyecisi	livestock carrier n.
26	Breeding	canlı ve kesilmiş hayvan	live stock and dead meat n.
27	Breeding	canlı büyükbaş hayvan	beef on the hoof n.
Social Sciences
28	Social Sciences	araştırmalarda canlı hayvan kullanımına karşı olan kimse	antivivisectionist n.